Ülkemizde meydana gelen facianın üçüncü gününe girerken çok sayıda yabancı deprem uzmanı açıklamalarda bulunmaya devam ediyor. Türkiye’deki depremin neden bu kadar yıkıcı olduğuna ve açığa çıkan enerjinin büyüklüğüne dair birçok çarpıcı açıklama yapıldı. İşte sismologların yaptığı açıklamaların detayları… ?
Kaynak: https://apnews.com/article/turkey-ear…
6 Şubat sabahı erken saatlerde meydana gelen 7,7 büyüklüğündeki depremin ardından 7,6 büyüklüğündeki ikinci deprem Türkiye’yi şok etti.
Yaşadığımız olaylar, Cumhuriyet tarihinin en korkunç felaketi olarak tarihe geçerken, dünya basınının ve yabancı uzmanların da ilgi odağı haline geldi. Birçok ülkeden sismologlar bu sarsıntılarla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunuyor. Ayrıntılara geçelim. ?
İtalyan beyin sarsıntısı uzmanı Carlo Doglioni’nin iddiasına göre Türkiye, Arap yarımadasına doğru üç metre kaydı!
İtalyan Ulusal Jeofizik ve Volkanoloji Enstitüsü Başkanı Doglioni, elde ettikleri verilere göre sarsıntının 150 kilometrelik bir alanda kuzeydoğu-güneybatı yönlerinde en az üç metrelik kaymaya neden olduğunu söyledi.
Ayrıca ABD Jeolojik Araştırma Kurumu’ndan sismolog Susan Hough, Türkiye’deki depremin neden bu kadar yıkıcı olduğuna dair soruları yanıtladı.
Uzmana göre, dünya daha büyük depremler görmüş olsa da, Türkiye’de bu tür hasara neden olan 7,7 büyüklüğündeki depremlerin nedeni, ‘doğrultu atımlı fayların’ yaygın olmaması. Bu kadar büyük olması beklenmeyen bir şok olduğu için yıkıcılığı hat safhada.
Susan Hough, aynı gün New York’ta hissedilen 3 büyüklüğündeki depremin Türkiye’deki kırılmanın şoku olabileceğini belirtti.
Bunun kesin olarak bilinemeyeceğini söylese de 7.7 büyüklüğünde bir depremin tüm dünyada sismik dalgalar üretebileceğini vurguladı. Ancak bu olasılık istatistiksel olarak düşük görünmektedir.
Bir başka açıklama da Missouri Üniversitesi’nden sismolog Eric Sandvol’dan geldi.
‘Türkiye’deki depremi anlatmak için fayları yapboz parçaları gibi düşünmelisiniz. Dikey olarak bitişik fay hatları her zaman hafifçe birbirine sürtünür. Ancak yeterli güç biriktiğinde bu modüller üst üste biniyor ve tanımlanamayan bir gerilim yaratıyor, bu da üst katmanda felaketlere yol açıyor.’
Sandvol, artçı sarsıntıların sıklığının ve büyüklüğünün zamanla azalacağını da söylüyor.
İnşaat mühendisi Kishor Jaiswal, Türkiye’deki binaların “gözleme çökmesi” adı verilen bir tür çökme yaşadığını belirtti.
Bu tür çökme, üst katların doğrudan ve düz bir şekilde alt katlara çökmesi anlamına gelir. Jaiswal’a göre binaların bu şekilde çökmesinin nedeni, depremden gelen enerjiyi absorbe edememeleri. Ayrıca bu tip çökmelere depreme dayanıklı olmayan bakımsız yapılarda da sıkça rastlanmaktadır.
Danimarkalı sismolog Tine Larsen, Türkiye’deki depremlerin 3 bin 500 km uzaklıktaki Grönland’ı etkilediğini söyledi!
Sarsıntının başlamasından 5 dakika sonra küçük bir Grönland adası gelen sismik dalgalardan etkilendi. Uzmanın açıklamasına göre 8 dakika sonra Grönland’ın her yerinde sallanma oluşmaya başladı.
Avustralya’nın Melbourne Üniversitesi’nden Januka Attanayake, depremde açığa çıkan enerjinin New York’u 4 gün canlı tutabileceğini söyledi.
Bu gücün 32 petajoule eşit olduğunu belirten Attanayake, enerji açısından 7,8 büyüklüğündeki bu depremin 5,9 büyüklüğündeki bir depremden 708 kat daha güçlü olduğunu açıkladı. Tek bir petajulün milyarlarca joule eşit olduğunu da belirtelim.
Uzmanların bu açıklamaları hakkında ne düşünüyorsunuz? ?
adilcevaz-ajans.xyz